ZİYARETİ AŞURA (İmam Huseyn aleyhisselam’ın Ziyareti) Türkçe Yazılışı

Ziyareti Aşura (Ziyarat Ashura), İslam tarihinin en hüzünlü olaylarından biri olan Kerbela Faciası’nda şehit düşen İmam Hüseyin (aleyhisselam) ve yarenlerini anmak amacıyla okunan özel bir duadır. Bu ziyaret, Ehlibeyt mektebine gönül vermiş müminlerin kalplerinde yanan Kerbela ateşini diri tutar, onları İmam Hüseyin’in davasına bağlar. Ziyareti Aşura sadece bir dua değil; bir bağlılık bildirisi, bir duruş ve bir ahlaki manifestodur.

Aleyke minnî selamullahi ebeden mâ begîtu ve begiyel leylu ven nehâr. Allah’ın selamı benden, senin üzerine olsun ebediyyen; yaşadığım sürece ve gece ile gündüz devam ettikçe…

Bu cümle, Ziyareti Aşura’nın özüdür. Bir müminin İmam Hüseyin’e (a.s.) olan bağlılığını, sevgisini ve selamını sonsuzlaştırdığı noktadır. Ziyaret boyunca okunan her ifade, Kerbela’nın mesajını günümüze taşır.


Aşura Ziyaretnamesi Nedir?

Aşura Ziyaretnamesi, Kerbela Şehitleri’nin özellikle de İmam Hüseyin’in (a.s.) hatırasını yaşatmak amacıyla okunan bir ziyarettir. Her ne kadar “ziyaret” kelimesi genellikle fiziksel bir kabir ziyareti anlamına gelse de, Ziyareti Aşura evde, camide veya herhangi bir mekânda da okunabilir. Önemli olan kalbi bir yöneliş ve manevi bir bağlılıktır. Ziyaretname, özellikle Muharrem ayının 10. günü olan Aşura Günü ve 40. gün olan Erbain’de okunur.


Aşureye Ne Duası Okunur?

Aşura günü dua ile geçirilmesi gereken önemli bir gündür. Ziyareti Aşura başta olmak üzere şu dualar da okunur:

  • Dua-i Kumeyl: Mağfiret ve af dileği için
  • Tevessül Duas
  • Dua-i Nehbe: İmam Zaman’ın (a.f.) zuhurunu dile getiren dua
  • İmam Zeynelabidin’in Aşura Günü Duası: Sahife-i Seccadiye’de yer alır

Bu dualar, kalplerin uyanmasına, nefis terbiyesine ve Ehlibeyt sevgisinin pekişmesine vesile olur.


“Esselamu Aleyke Ya Eba Abdillah” Ne Demek?

Bu ifade, Ziyareti Aşura’nın başında geçen ve İmam Hüseyin’e selam gönderen bir hitaptır. “Eba Abdillah”, İmam Hüseyin’in lakabıdır. Anlamı: “Ey Abdillah’ın babası, sana selam olsun.” Bu selam, bir teslimiyetin, sadakatin ve muhabbetin sembolüdür.


Ziyareti Aşura’yı Kim Yazdı?

Ziyareti Aşura, İmam Muhammed Bakır (a.s.) tarafından rivayet edilmiştir. Bu dua, Şeyh Tusi, Şeyh Saduk ve Allame Meclisi gibi büyük âlimlerin eserlerinde yer almıştır. “Kamiluz Ziyarat” ve “Mafatih-ul Cinan” gibi muteber kaynaklarda bulunmaktadır. İmamdan nakledildiği için sahih ve güvenilir kabul edilir.


Ziyareti Aşura Duası Arapça

Ziyaretin Arapça metni, onun orijinal haliyle okunmasının önemini ortaya koyar. Bu metin, ruhani bir titreşim taşır ve manevî derinliği hissedilir. Arapça metni aşağıdaki kaynaklardan bulabilirsiniz:

  • Mafatih-ul Cinan
  • Dua uygulamaları
  • Wikishia.org

Ziyareti Aşura Oku

Ziyareti Aşura’yı okumak isteyenler için birçok kaynak mevcuttur:

  • PDF dosyaları
  • Mobil uygulamalar (Android & iOS)
  • YouTube videoları ve sesli kayıtlar
  • Web siteleri: wikishia, duahazinesi.com, ehlibeytyolu.com vb.

Okuma esnasında gusül ya da abdestli olmak, temiz kıyafetler giymek ve kıbleye yönelmek tavsiye edilir.


Ziyareti Aşura Okumanın Fazileti

İmam Bakır (a.s.) şöyle buyurur: “Ziyareti Aşura’yı her gün okuyan kimse, Kerbela’da İmam Hüseyin’in yanında savaşa katılmış gibi sevap kazanır.”

Bazı faziletleri:

  • Günahların affına vesile olur
  • Kalbi huzurla doldurur
  • İmam Zaman’a (a.f.) yakınlaştırır
  • Zalimlere lanet, mazlumlara destek ifadesidir
  • Ahirette İmam Hüseyin’in (a.s.) şefaatini kazanmak

Ziyareti Aşura Türkçe Okunuşu

Arapça bilmeyen müminler için Türkçe okunuşlar oldukça faydalıdır. Lafzî okunuş sayesinde telaffuz kolaylaşır. Türkçe okunuş metinleri PDF olarak veya çeşitli uygulamalarda yer almaktadır.


Ziyareti Aşura İndir

İnternetten kolaylıkla indirilebilecek kaynaklar:

  • PDF Ziyaret metni
  • MP3 sesli dosyalar
  • Mobil uygulama olarak Play Store / App Store’da

Bu indirme kaynakları sayesinde dilediğiniz her yerde okumanız kolaylaşır.


Ziyareti Aşura ve Ehlibeyt

Ziyaretin merkezinde Ehlibeyt sevgisi vardır. Her satırında, onların adaleti, sabrı, şehadeti ve davası anlatılır. Ziyaret, sadece İmam Hüseyin’e değil, onunla birlikte şehit olan kardeşlerine, evlatlarına, yarenlerine de selam içerir.

Ehlibeyt mektebi, Ziyareti Aşura’yı imanî bir bağlılık vesikası olarak görür.


Ziyareti Aşura Dinle

Ziyareti Aşura’yı dinlemek de okumak kadar etkilidir. YouTube, Spotify ve çeşitli dini platformlarda farklı okuyucular tarafından seslendirilmiş versiyonları mevcuttur. Özellikle Arapça melodik okuyuşlar, duygusal yoğunluğu artırır.


Ziyareti Aşura Wikishia

Wikishia.org, Ziyareti Aşura hakkında en güvenilir çevrimiçi kaynaklardan biridir. Ziyaretin:

  • Tarihi arka planı
  • Faziletleri
  • Rivayet zinciri
  • Arapça ve Türkçe metni
  • Sesli ve yazılı kaynakları

gibi birçok bilgiye ulaşabilirsiniz.


Sonuç: Ziyareti Aşura ile Gönül Bağı

Ziyareti Aşura; bir dua olmanın ötesinde, bir duruş ve yaşam tarzıdır. İmam Hüseyin’in (a.s.) hakkı savunan ve zulme boyun eğmeyen tavrını benimsemek demektir. Onun uğruna şehit düştüğü değerlere sadakat göstermek, Kerbela’yı sadece bir matem günü değil; bir direniş ve diriliş günü olarak yaşamak demektir.

Bu sebeple Ziyareti Aşura okumak, her Müslüman için kalbi bir devrim ve manevi bir yükseklik kaynağıdır. Günlük hayatımıza anlam katmak, adalet ve merhameti hayatımızda yaşatmak için bu ziyareti sıkça okumalıyız.

Esselamu aleyke ya Eba Abdillah…

Aşura Ziyaretinin Türkçe Yazılışı

 Esselamu aleyke ya eba ebdillah Esselamu aleyke yebne resulillah Esselamu aleyke yebne emiril muminin vebne seyyidil vesiyyin Esselamu aleyke yebne fatimete seyyideti nisail âlemin Esselamu aleyke ya sarallah vebne sarihi vel vitrel mevtur Essleamu aleyke ve elel ervahilleti hellet bi finaike aleykum minni cemien selamullahi ebeden ma begitu ve begiye-l leylu vennehari

Ya eba ebdillah leged ezumeti-r reziyyetu ve cellet ve ezumeti-l musibetu bike eleyna ve ela cemi-i ehlil İslami ve cellet ve ezumet musibetuke fi-s semavati ela cemi-i ehli-s semavati fe leene-l lahu ummeten defeetkum en megamikum ve ezaaletkum en meratibikumu-l leti rattebekumu-l lahu fiha ve leene-l lahu ummeten gateletkum ve leene-l lahu-l mumehhidine lehum bi-t temkini min gitalikum beri’tu ile-l lah ve ileykum minhum ve eşyaihim ve etbaihim ve evliyaihim Ya eba ebdillah inni silmun limen saalemekum ve herbun limen haarebekum ilee yevmi-l giyameti ve leene-l lahu ale ziyadin ve ale mervane ve leene-l lahu beni umeyyete gatibeten ve leene-l lahu-bne mercanete ve leene-l lahu omere-bne se’din ve leene-l lahu şimren ve leene-l lahu ummeten esrecet ve elcemet ve teneggebet ligitalike

bi ebi ente ve ummi leged ezume musabi bike fe es’elu-l lahe-l lezi ekreme megameke ve ekremeni en yerzugeni talebe sarike me’e imamin mensurin min ehli beyti muhammedin salla-l lahu aleyhi ve alihiAllahummec elni indeke vecihen bi-l huseyn aleyhi-s selam fi-d dunya vel ahireti Ya eba ebdil lahi inni etegerrebu ile-l lahi ve ilee resulihi ve ilee emiri-l muminine ve ilee fatimete ve ile-l heseni ve ileyke bi muvaalatike ve bi-l beraaeti mimmen gaateleke ve nesebe leke-l herbe ve bi-l beraaeti mimmen essese esaase-z zulmi ve-l cevri aleykum ve ebreu ile-l lahi ve ilee resulihi mimmen essese esaase zalike ve bena eleyhi bunyaanehu ve ceraa fi zulmihi ve cevrihi aleykum ve ela eşyaikum beri’tu ile-l lahi ve ileyku minhum ve etegerrebu ile-l lahi summe ileykum bi muvaalatikum ve muvaalati veliy yukum ve bi-l beraaeti min e’daikum ve-n nasibine lekumul herbe ve bil beraaeti min eşyaihim ve etbaihim inni silmun limen salemekum ve herbun limen harebekum ve veliyyun limen vaalaakum ve eduvvun limen aadaakum

fe es’elu-l lahe-l lezi ekremeni bi me’rifetikum ve me’rifeti evliyaikum ve rezegeniye-l beraete min e’daikum en yec’eleni meekum fi-d dunya ve-l ahireti ve en yusebbite li indekum gedeme sidgin fi-d dunya ve-l ahireti ve es’eluhu en yubelliğeniye-l megame-l mehmude lekum inde-l lahi ve en yerzugeni talebe sari me’e imamin haadin zahirin naatigin bi-l heggi minkum ve es’elu-l lahe bi heggikum ve bi-ş şe’nillezi lekum indehu en yu’tiyeni bi musabi bikum efzele maa yu’ti musaaben bi musibetihi musibeten maa e’zemeha e’zeme raziyyeteha fil İslami ve fi cemii-s semaavati vel erzi Allahumme-c elni fi megami haza mimmen tenaaluhu minke selevaatun ve rehmetun ve meğfiretun

Allahummec el mehyaye mehya muhammedin ve ali muhammedin ve memati muhammedin memate muhammedin ve ali Muhammed Allahumme inne haza yevmun teberreket bihi benu umeyyete ve-bnu aakileti-l ekbaad el-l leinubnu-l lein ela lisaanike ve lisaani nebiyyike salla-l lahu aleyhi ve alihi Allahumme-l en eba sufyane ve muaviyete ve yezidebne muaviyete aleyhim minke-l le’netu ebede-l abidine ve haza yevmun ferihet bihi alu ziyadin ve alu mervan bi gatlihimu-l huseyn salavatu-l lahi aleyhi Allahumme fe zaif aleyhimul le’ne minke ve-l ezabe Allahumme inni etegerrebu ileyke fi haza-l yevmi ve fi mevgifi haza ve eyyami heyati bi-l beraeti minhum ve-l le’neti aleyhim ve bi-l muvalati linebiyyike ve ali nebiyyike aleyhi ve aleyhimu-s selam.

Sonra yüz defa şöyle denilir;

Allahummel en evvele zalimin zeleme hegge muhammedin ve âli Muhammed ve ahire tabiin lehu ela zalik Allahumme-l eni-l isabete-l leti cahedeti-l huseyn ve şayeet ve bayeet ve tabet ela gatlihi Allahumme-l enhum cemiien.

Sonra yüz defa şöyle denilir;

Esselamu aleyke ya eba ebdillah ve ele-l ervahilleti hellet bi finaike aleyke minni selamullahi ebeden ma begiitu ve begiye-l leylu ve-n neharu ve la ceelehu-l lahi ahire-l ehdi minni li ziyaretikum Esselamu ele-l huseyn ve ele-l aliyyibni-l huseyn ve ele-l evladil huseyn ve ela eshabi-l huseyn 

Sonra şöyle denilir;

Allahumme husse ente evvele zalimin bi-l le’ni minni ve-b de bihi evvelen summe-s saniye ve-s salise ve-r rabie Allahumme-l en yezide hamisen ve-l en ubeydellahi-bne ziyadin ve-bne mercanete ve omere-bne sa’din ve şimren ve ale ebi sufyane ve ale ziyadin ve ale mervane ila yevmi-l gıyameti.

Secdeye gidilerek şöyle denilir;

Allahumme lekel hemdu hemde-ş şakirine leke ela musabihim el-hemdu lillahi ela ezimi reziyyeti Allahum-mer zugni şefaaete-l huseyn yevme-l vurudi ve sebbit li gedeme sidgin indeke me’e-l huseyn ve eshabi-l huseyn ellezine bezelu muhecehim dune-l huseyn aleyhisselam.

  Aşura Ziyaretinin Anlamı

Selam olsun sana ey Eba Abdillah! Selam olsun sana ey Resulullah’ın oğlu! Selam olsun sana ey Mu’minlerin Emiri ve vâsilerin efendisinin oğlu! Selam olsun sana ey dünya kadınlarının efendisi Fâtıma’nın oğlu! Selam olsun sana ey Allah’ın kanına (intikamına) talip olduğu ve kanına talip olduğunun oğlu! Ey, (mukaddes) kanın intikamı henüz alınmayan! Selam olsun sana ve senin eşiğine yerleşen (sana feda olup, senin haremine yerleşen) ruhlara. Hepinizin üzerine benden Allah’ın edebi selamı olsun; ben yaşadığım ve gece ve gündüz devam ettiği müddetçe.

Ey Eba Abdillah senin yasın ve musibetin bize ve İslam ehline çok ağır ve büyük oldu. Senin musibetin göklerde bütün gök ehline de çok büyük ve ağır oldu. Allah lanet etsin, siz Ehl-i Beyt’e yapılan zulüm ve haksızlığın temelini atan topluluğa. Allah lanet etsin, sizi. (ilahi) makamınızdan uzaklaştıran ve Allah’ın size tayin ettiği mertebeleri elinizden alan topluluğa. Allah lanet etsin, sizi şehit eden topluluğa. Allah lanet etsin, sizinle savaşabilmek için (zalimlere) zemin hazırlayan topluluğa. Ben Allah’a ve siz (Ehl-i Beyt’e) doğru, o (zalimlerden) ve onların izleyicilerinden, takipçilerinden ve dostlarından beriyim. Ey Eba Abdillah, hiç şüphesiz ben kıyamet gününe kadar sizin ile barışık olanlarla barışığım, sizinle savaşanlarla savaş halindeyim. Allah lanet etsin Ziyad soyuna ve Mervân soyuna. Allah lanet etsin Ümeyye oğullarının hepsine. Allah lanet etsin Mercâne oğluna (İbn-i Ziyâd’a). Allah lanet etsin Ömer b. Sa’d’a. Allah lanet etsin Şimr’e. Allah lanet etsin senin ile savaşmak için at eğerleyen, dizgin çeken ve nikap bağlayan topluluğa. Anam, babam sana feda olsun; senin için musibetim çok büyüktür. Şu halde senin makamını yücelten ve beni seninle değerli kılan Allah’tan istiyorum ki, Muhammed’in (s.a.a) Ehl-i Beyt’inden olan muzaffer imam (Hz. Mehdi) ile birlikte senin intikamını almayı bana nasip buyursun! Allah’ım, beni dünya ve ahirette Hüseyin (ona selam olsun) ile şerefli kıl.

Ey Eba Abdillah, hiç şüphesiz ben, Allah’a, Resulü’ne, Emir-ül Mu’minin’e, Fâtıma’ya, Hasan’a ve sana, senin sevginle ve sizin (Ehl-i Beyt’in) düşmanlarından beri olmakla yakınlaşıyorum. Onlar ki bu haksızlığın temelini atıp binasını kurdular ve size ve takipçilerinize karşı zulüm ve haksızlıklarını devam ettirdiler. Ben, Allah’a ve size doğru onlardan beriyim ve önce Allah’a sonra da size, sizi dostlarınızı sevmekle ve düşmanlarımızdan, size savaş açanlardan ve onların izleyicilerinden beri olmakla yakınlaşıyorum. Ben, sizinle barışık olanla barışığım, sizinle savaşta olana karşı savaştayım. Size dost olana dostum; size düşman olanla düşmanım.

Şu halde sizi ve dostlarınızı tanımakla beni şereflendiren ve düşmanlarınızdan beri olmayı bana nasip eden Allah’tan istiyorum ki beni dünya ve ahirette sizinle birlikte kılsın ve dünya ve âhirette sizin yanınızda bana sebat versin. Beni, sizin Allah katında sahip olduğunuz beğenilmiş makama ulaştırsın. Bana, hidayet imamı olan zuhur etmiş halde hakkı söyleyen (Hz. Mehdi) ile birlikte intikamınızı almayı nasip buyursun. Allah’tan, sizin hakkınızı ve onun katında sahip olduğunuz ilahî mertebenizi vesile ederek istiyorum ki sizin musibetinizi çektiğim için, bana, musibet çeken bir kimseye verilen mükâfatın en iyisini nasip etsin. Ne de büyüktür bu musibet ve bu musibetin İslam’da ve bütün göklerde ve yerde meydana getirdiği sıkıntı ve acı! Allah’ım, şu bulunduğum halde-yerde beni, senin salâvat, rahmet ve mağfiretine mazhar olanlardan eyle.

Allah’ım, benim hayatımı Muhammed ve Âl-i Muhammed’in hayatı, ölümümü de Muhammed ve Âl-i Muhammed’in ölümü gibi kıl. Allah’ım, bu öyle bir gündür ki onu, Ümeyye oğulları ve ciğer yiyen (Hind’in) oğlu mübarek saymışlardır. O öyle bir kimseydi ki kendisi de babası da, Senin ve Resulü’nün dilinde lanetlenmiştir. Peygamber’in (Allah’ın salât ve selamı Onun ve Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun) bulunduğu her yerde ve durduğu her durakta onlara lanet okumuştur. Allah’ım, Ebu Süfyan’a, Muaviye’ye ve Yezid b. Muâviye’ye lanet et. Senin lanetin ebediyyen onların üzerine olsun. Bu, öyle bir gündür ki onda Ziyâd ve Mervan soyu, Hüseyin’i (Allah’ın salâvatı onun üzerine olsun) öldürdükleri için sevindiler. Şu halde, lanet ve acı azabını onların üzerine kat kat artır. Allah’ım, ben, bu gün ve durduğum bu yerde ve bütün hayat günlerimde o (zalimlerden) beri olmakla ve onları lanetlemekle ve Peygamber’ini ve Ehl-i Beyt’ini (hepsinin üzerine selam olsun) sevmekle sana yakınlaşıyorum.

Sonra yüz defa şöyle söylersin:

Allah’ım, Muhammed ve Âl-i Muhammed’in hakkına ilk zulmeden kimseden, ona bu konuda en son tâbi olan kimseye kadar hepsine lanet et. Allah’ım, Hüseyin’le savaşan ve onu öldürmek için birbirleriyle işbirliği yapan ve sözleşen topluluğa lanet et. Allah’ım, onların hepsini toplu olarak kendi lanetine mazhar eyle.

Sonra da yüz defa şöyle söylersin:

Selam olsun sana ey Eba Abdillah ve O (pak) ruhlara ki senin eşiğinde (hareminde) yer aldılar. (Sana canlarını kurban etme ve aynı mekânda defnedilme şerefine nail oldular.) Allah’ın selamı benden, senin üzerine olsun ebediyen; yaşadığım ve gece ve gündüz devam ettiği müddetçe. Allah, bunu, benim sizi son ziyaretim kılmasın. Selam olsun Hüseyin’e ve Ali b. Hüseyin’e, Hüseyin’in evlatlarına ve ashabına.

 Sonra şöyle devam edersin:

Allah’ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt’ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle. Bunun için de, önce birinci, sonra ikinci, sonra üçüncü ve sonra da dördüncüden başla. Sonra da… Yezid’e lanet eyle. Ziyad’ın ve Mercâne’nin oğlu Ubeydullah’a, Sa’d oğlu Ömer’e, Şimr’e, Ebu Süfyan’ın, Ziyâd’ın ve Mervân’ın soyuna kıyamet gününe kadar lanet et.

Sonra secdeye kapanıp şöyle dersin:

Allah’ım onların musibetine karşı bana, şükredenlerin hamdı gibi hamt etmeği nasip eyle. Bu büyük acı ve musibetimden dolayı Allah’a hamdolsun. Allah’ım, (huzuruna) varacağım gün Hüseyin’in şefaatini bana nasip eyle ve indinde Hüseyin ve canlarını Hüseyin’e (ona selam olsun) feda eden ashabıyla birlikte, benim doğruluk ayağıma sebat ver. 

Aşura Ziyareti Arapça Metni

اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يا اَبا عَبْدِاللهِ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ رَسُولِ

 اللهِ(السَّلامُ عَلَيكَ يا خِيَرَةِ اللهِ وابْنَ خَيرَتِهِ) اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ اَميرِ الْمُؤْمِنينَ وَاب سَيِّدِ الْوَصِيّينَ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يَا بْنَ فاطِمَةَ سَيِّدَةِ نِساءِ الْعالَمينَ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يا ثارَ اللهِ وَابْنَ ثارِهِ وَالْوِتْرَ الْمَوْتُورَ، اَلسَّلامُ عَلَيْكَ وَعَلَى الاَْرْواحِ الَّتي حَلَّتْ بِفِنائِكَ عَلَيْكُمْ مِنّي جَميعاً سَلامُ اللهِ اَبَداً ما بَقيتُ وَبَقِىَ اللَّيْلُ وَالنَّهارُ،

يا اَبا عَبْدِاللهِ لَقَدْ عَظُمَتِ الرَّزِيَّةُ وَجَلَّتْ وَعَظُمَتِ الْمُصيبَةُ بِكَ عَلَيْنا وَعَلى جَميعِ اَهْلِ الاِْسْلامِ وَجَلَّتْ وَعَظُمَتْ مُصيبَتُكَ فِي السَّماواتِ عَلى جَميعِ اَهْلِ السَّماواتِ، فَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً اَسَّسَتْ اَساسَ الظُّلْمِ وَالْجَوْرِ عَلَيْكُمْ اَهْلَ الْبَيْتِ، وَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً دَفَعَتْكُمْ عَنْ مَقامِكُمْ وَاَزالَتْكُمْ عَنْ مَراتِبِكُمُ الَّتي رَتَّبَكُمُ اللهُ فيها، وَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً قَتَلَتْكُمْ وَلَعَنَ اللهُ الْمُمَهِّدينَ لَهُمْ بِالَّتمْكينِ مِنْ قِتالِكُمْ،

بَرِئْتُ اِلَى اللهِ وَاِلَيْكُمْ مِنْهُمْ وَمِنْ اَشْياعِهِمْ وَاَتْباعِهِمْ وَاَوْلِيائِهِم، يا اَبا عَبْدِاللهِ اِنّي سِلْمٌ لِمَنْ سالَمَكُمْ وَحَرْبٌ لِمَنْ حارَبَكُمْ اِلى يَوْمِ الْقِيامَةِ، وَلَعَنَ اللهُ آلَ زِياد وَآلَ مَرْوانَ، وَلَعَنَ اللهُ بَني اُمَيَّةَ قاطِبَةً، وَلَعَنَ اللهُ ابْنَ مَرْجانَةَ، وَلَعَنَ اللهُ عُمَرَ بْنَ سَعْد، وَلَعَنَ اللهُ شِمْراً، وَلَعَنَ اللهُ اُمَّةً اَسْرَجَتْ وَاَلْجَمَتْ وَتَنَقَّبَتْ لِقِتالِكَ، بِاَبي اَنْتَ وَاُمّي لَقَدْ عَظُمَ مُصابي بِكَ

فَاَسْأَلُ اللهَ الَّذي َكْرَمَ مَقامَكَ وَاَكْرَمَني اَنْ يَرْزُقَني طَلَبَ ثارِكَ مَعَ اِمام مَنْصُور مِنْ اَهْلِ بَيْتِ مُحَمَّد صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ، اَللّـهُمَّ اجْعَلْني عِنْدَكَ وَجيهاً بِالْحُسَيْنِ عليه السلام فِي الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ، يا اَبا عَبْدِاللهِ اِنّي اَتَقَرَّبُ اِلى اللهِ وَ اِلى رَسُولِهِ وَاِلى اَميرِ الْمُؤْمِنينَ وَاِلى فاطِمَةَ وَاِلَى الْحَسَنِ وَاِلَيْكَ بِمُوالاتِكَ وَبِالْبَراءَةِ (مِمَّنْ قاتَلَكَ وَنَصَبَ لَكَ الْحَرْبَ وَبِالْبَراءَةِ مِمَّنْ اَسَسَّ اَساسَ الظُّلْمِ وَالْجَوْرِ عَلَيْكُمْ وَاَبْرَأُ اِلَى اللهِ وَاِلى رَسُولِهِ) مِمَّنْ اَسَسَّ اَساسَ ذلِكَ وَبَنى عَلَيْهِ بُنْيانَهُ وَجَرى فِي ظُلْمِهِ وَجَوْرِهِ عَلَيْكُمْ وَعلى اَشْياعِكُمْ، بَرِئْتُ اِلَى اللهِ وَاِلَيْكُمْ مِنْهُمْ وَاَتَقَرَّبُ اِلَى اللهِ ثُمَّ اِلَيْكُمْ بِمُوالاتِكُمْ وَمُوالاةِ وَلِيِّكُمْ وَبِالْبَراءَةِ مِنْ اَعْدائِكُمْ وَالنّاصِبينَ لَكُمُ الْحَرْبَ وَبِالْبَراءَةِ مِنْ اَشْياعِهِمْ وَاَتْباعِهِمْ،

 اِنّي سِلْمٌ لِمَنْ سالَمَكُمْ وَحَرْبٌ لِمَنْ حارَبَكُمْ وَوَلِىٌّ لِمَنْ والاكُمْ وَعَدُوٌّ لِمَنْ عاداكُمْ فَاَسْأَلُ اللهَ الَّذي أكْرَمَني بِمَعْرِفَتِكُمْ وَمَعْرِفَةِ اَوْلِيائِكُمْ وَرَزَقَنِى الْبَراءَةَ مِنْ اَعْدائِكُمْ اَنْ يَجْعَلَني مَعَكُمْ فِي الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ وَاَنْ يُثَبِّتَ لي عِنْدَكُمْ قَدَمَ صِدْق فِي الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ وَاَسْأَلُهُ اَنْ يُبَلِّغَنِى الْمَقامَ الَْمحْمُودَ لَكُمْ عِنْدَ اللهِ وَاَنْ يَرْزُقَني طَلَبَ ثاري مَعَ اِمام هُدىً ظاهِر ناطِق بِالْحَقِّ مِنْكُمْ وَاَسْألُ اللهَ بِحَقِّكُمْ وَبِالشَّأنِ الَّذي لَكُمْ عِنْدَهُ اَنْ يُعْطِيَني بِمُصابي بِكُمْ اَفْضَلَ ما يُعْطي مُصاباً بِمُصيبَتِهِ مُصيبَةً ما اَعْظَمَها وَاَعْظَمَ رَزِيَّتَها فِي الاِْسْلامِ وَفِي جَميعِ السَّماواتِ وَالاْرْضِ

اَللّـهُمَّ اجْعَلْني فِي مَقامي هذا مِمَّنْ تَنالُهُ مِنْكَ صَلَواتٌ وَرَحْمَةٌ وَمَغْفِرَةٌ، اَللّـهُمَّ اجْعَلْ مَحْياىَ مَحْيا مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَمَماتي مَماتَ مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد، اَللّـهُمَّ اِنَّ هذا يَوْمٌ تَبَرَّكَتْ بِهِ بَنُو اُمَيَّةَ وَابْنُ آكِلَةِ الاَْكبادِ اللَّعينُ ابْنُ اللَّعينِ عَلى لِسانِكَ وَلِسانِ نَبِيِّكَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ فِي كُلِّ مَوْطِن وَمَوْقِف وَقَفَ فيهِ نَبِيُّكَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ، اَللّـهُمَّ الْعَنْ اَبا سُفْيانَ وَمُعاوِيَةَ وَيَزيدَ ابْنَ مُعاوِيَةَ عَلَيْهِمْ مِنْكَ اللَّعْنَةُ اَبَدَ الاْبِدينَ، وَهذا يَوْمٌ فَرِحَتْ بِهِ آلُ زِياد وَآلُ مَرْوانَ بِقَتْلِهِمُ الْحُسَيْنَ صَلَواتُ اللهِ عَلَيْهِ،

اَللّـهُمَّ فَضاعِفْ عَلَيْهِمُ اللَّعْنَ مِنْكَ وَالْعَذابَ (الاَْليمَ اَللّـهُمَّ اِنّي اَتَقَرَّبُ اِلَيْكَ فِي هذَا الْيَوْمِ وَفِي مَوْقِفي هذا وَاَيّامِ حَياتي بِالْبَراءَةِ مِنْهُمْ وَاللَّعْنَةِ عَلَيْهِمْ وَبِالْمُوالاةِ لِنَبِيِّكَ وَآلِ نَبِيِّكَ عَلَيْهِ وَعليهم السلام

Sonra yüz defa şöyle söylersin:

اَللّـهُمَّ الْعَنْ اَوَّلَ ظالِم ظَلَمَ حَقَّ مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَآخِرَ تابِع لَهُ عَلى ذلِكَ، اَللّـهُمَّ الْعَنِ الْعِصابَةَ الَّتي جاهَدَتِ الْحُسَيْنَ (عليه السلام) وَشايَعَتْ وَبايَعَتْ وَتابَعَتْ عَلى قَتْلِهِ، اَللّـهُمَّ الْعَنْهُمْ جَميعاً

Sonra da yüz defa şöyle söylersin:

 اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يا اَبا عَبْدِاللهِ وَعَلَى الاَْرْواحِ الَّتي حَلَّتْ بِفِنائِكَ عَلَيْكَ مِنّي سَلامُ اللهِ اَبَداً ما بَقيتُ وَبَقِيَ اللَّيْلُ وَالنَّهارُ وَلا جَعَلَهُ اللهُ آخِرَ الْعَهْدِ مِنّي لِزِيارَتِكُمْ، اَلسَّلامُ عَلَى الْحُسَيْنِ وَعَلى عَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ وَعَلى اَوْلادِ الْحُسَيْنِ وَعَلى اَصْحابِ الْحُسَيْنِ، 

Sonra şöyle devam edersin:

  اَللّـهُمَّ خُصَّ اَنْتَ اَوَّلَ ظالِم بِاللَّعْنِ مِنّي وَابْدَأْ بِهِ اَوَّلاً ثُمَّ (الْعَنِ) الثّانيَ وَالثّالِثَ وَالرّابِعَ اَللّـهُمَّ الْعَنْ يَزيدَ خامِساً وَالْعَنْ عُبَيْدَ اللهِ بْنَ زِياد وَابْنَ مَرْجانَةَ وَعُمَرَ بْنَ سَعْد وَشِمْراً وَآلَ اَبي سُفْيانَ وَآلَ زِياد وَآلَ مَرْوانَ اِلى يَوْمِ الْقِيامَةِ 

Sonra Secdeye Kapanarak:

 اَللّـهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ حَمْدَ الشّاكِرينَ لَكَ عَلى مُصابِهِمْ اَلْحَمْدُ للهِ عَلى عَظيمِ رَزِيَّتي اَللّـهُمَّ ارْزُقْني شَفاعَةَ الْحُسَيْنِ يَوْمَ الْوُرُودِ وَثَبِّتْ لي قَدَمَ صِدْق عِنْدَكَ مَعَ الْحُسَيْنِ وَاَصْحابِ الْحُسَيْنِ اَلَّذينَ بَذَلُوا مُهَجَهُمْ دُونَ الْحُسَيْنِ عليه السلام .

İmam Hüseyin Ziyareti İle İlgili Nükteler

İmam Hüseyin –ona selam olsun- Ziyareti İle İlgili Nükteler

“Necmu’s- Sakıb” kitabında, Hacı Seyit Ahmet Reştî’nin hac yolculuğunda Hz. Mehdi’yle (ruhumuz ona feda olsun) görüşme şerefine ulaşmasını ve İmam’ın (a.s) ona, “Neden Aşura’yı okumuyorsunuz?! Aşura, Aşura, Aşura”şeklindeki buyruğunu anlatıyor.
Şeyhimiz Sıkatu’l-İslam Nurî şöyle buyurmuştur: Aşura ziyaretine gelince; onun fazilet ve makamı hakkında şunu söyleyelim ki, bu ziyaret görünüşte bir masumun imla ve inşası olan diğer ziyaretler gibi değildir; gerçi onların tertemiz kalplerinden gökyüzünden inen şeylerden başka bir şey dışarı çıkmaz, hatta bu kudsi hadis türündendir; şekliyle, içinde geçen lanet, selam ve dua Allah Teâlâ tarafından Cebrail-i Emin’e ve ondan da Peygamber efendimize (s.a.a) ulaşmıştır. Kırk gün veya daha az bir zaman okunması hacetlerin revası, amaçlara ulaşmak ve düşmanlıkların defedilmesi konusunda eşsiz bir etkisi olduğu tecrübeyle ispatlanmıştır.

Ama onu sürekli okumanın Daru’s-Selam adlı kitabımda kaydettiğim en önemli etkisi özetle şudur:
Necef-i Eşref’e yakın kişilerin torunlarından olup sürekli ibadet ve ziyaretle meşgul olan takvalı, salih ve sıka Hacı Molla Hasan Yezdî, Yezd’de fazilet sahibi ve salih bir kişi olup sürekli ahreti için çaba harcayan ve gecelerini bir grup salih kişilerin defnedildiği “Yezd” şehrinin dışındaki türbede geçirdiği meşhur olan güvenilir ve sıka Hacı Muhammedali Yezdî’den şöyle nakletmiştir: Onun çocukluktan birlikte büyüdükleri ve aynı öğretmenden ders aldıkları bir komşusu vardı. Büyümüş, vergi memuru olmuş, ölmüştü ve o türbeye o salih kişinin geceleri ibadet yaptığı yerin yakınına defnedilmişti. Rüya aleminde onu görmüş, bir aydan az bir süre geçtikten sonra onu yanına giderek demiş ki: Ben senin işinin başını ve sonunu, içini ve dışını biliyorum. İç dünyalarında iyi olan kişilerden olma ihtimalin yoktu senin. Senin mesleğin sadece azap görmeni gerektiriyordu. O halde hangi amel sayesinde bu makama ulaştın.
Buna karşılık, “Evet” dedi, “Ben senin dediğin gibi vefat ettiğim günden düne kadar çok şiddetli bir azap içerisindeydim. Dün Üstad Eşref Haddad’ın eşi vefat etti ve -ona yaklaşık elli metre uzaklıkta olan yere işaret ederek- onu getirip buraya defnettiler. Onun vefat ettiği gece üç defa Eba Abdullah Hüseyin (a.s) onu ziyaret etti ve üçüncü defasında bu türbede olanlardan azabın kaldırılmasını emretti. Bundan sonra durumumuz iyileşti, nimet ve rahatlığa kavuştuk. Bunun üzerine hayretle uykudan uyandı. Haddad’ı tanımıyor ve hangi mahallede oturduğunu da bilmiyordu. Demirciler pazarında araştırıp onu bulunca, “Senin eşin var mıydı?” diye sordu.

Haddad, “Evet; dün vefat etti” dedi ve o türbenin ismini getirerek, “Onu falan yere defnettik” şeklinde ekledi. “O Ebu Abdullah İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaret mi etmişti?” diye sordu. “Hayır” cevabını alınca, bu defa, “Eşin İmam Hüseyin’e (a.s) matem tutup ağıt mı yakıyordu?” diye sordu. Yine, “Hayır!” cevabını aldı. Sonra, “İmam için taziye toplantısı mı düzenliyordu?” dedi. Ama yine “Hayır” cevabını aldı ve sonra, “Neden soruyorsun bunları?” diye sorunca görmüş olduğu rüyayı ona anlattı. Bunun üzerine, “Eşim sürekli İmam Hüseyin’in (a.s) Aşura ziyaretini okuyordu” dedi. Ata der ki: Safer ayının yirmisinde Cabir b. Abdullah-i Ensari’yle birlikteydim. Ğaziriye’ye ulaştığımızda Cabir Fırat suyuyla gusletti ve yanında getirdiği temiz bir gömleği giydi ve bana, “yanında güzel koku var mı?” diye sordu. Ben, “üzerimde kulunç otu var” dedim. Cabir ondan biraz alarak üzerine serpti. Sonra yalın ayak İmam Hüseyin aleyhisselamın mezarına doğru hareket etti. İmam’ın mezarına ulaşınca üç defa “Allah-u Ekber” dedi ve bayılarak yere düştü.

Zikrettiğimiz bu zamanlar dışındaki mübarek gün ve gecelerde ve özellikle Mübahele günü, İnsan suresinin indiği gün, o hazretin doğum günü, Perşembeyi Cumaya bağlayan geceler gibi o hazrete nispet verilen zamanlarda da İmam Hüseyin aleyhisselamı ziyaret etmenin fazileti vardır. Bir rivayette şöyle geçer: “Allah Teâlâ her Cuma akşamı o hazrete lütuf gözüyle bakar, bütün peygamberleri ve peygamberlerin vasilerini o hazretin ziyaretine gönderir.”İbn Kuluveyh, İmam Cafer Sadık aleyhisselamdan şöyle rivayet etmiştir: “Kim her Cuma günü İmam Hüseyin aleyhisselamın mezarını ziyaret ederse bağışlanır, ölürken dünyadan hasretle gitmez ve cennette İmam Hüseyin aleyhisselamın yanında yer alır.”A’meş’in rivayetinde de komşusunun ona şöyle dediği geçmekte-dir:

“Rüya âleminde gökyüzünden üzerine, Cuma gecesi İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret eden kimsenin âmânda olduğu yazılan kâğıtlar döküldüğünü gördüm.Yine İmam Cafer Sadık aleyhisselama, “İmam Hüseyin aleyhisselamı ziyaret etmenin diğer vakitlerden daha faziletli olduğu özel bir vakti var mıdır?” diye sorulduğunda İmam aleyhisselam buyurdu ki:

“İmam Hüseyin aleyhisselamı her zaman ziyaret edin; çünkü onu ziyaret etmek sabit kılınmış ve belirlenmiş bir hayırdır; kim o hazreti daha fazla ziyaret ederse daha fazla hayır kazanır; kim de az ziyaret ederse az hayır elde eder. O hazreti, salih amellerin kaç kat fazla hesaplandığı ve meleklerin o hazreti ziyaret etmek için gökten indikleri özel vakitlerde ziyaret etmeye çalışın…”

Bu özel vakitler için rivayet edilen bir ziyaret bulamadık. Evet, İmam Hüseyin aleyhisselamın doğum günü olan Şaban ayının üçüncü gününde İmam Mehdi aleyhisselam tarafından okunan özel dua vardır; bugünde o duanın okunması gerekir; bu dua Şaban ayının amelleri bölümünde zikredilmiştir.İmam Hüseyin aleyhisselamı Kerbela dışında ondan uzak olan diğer şehirlerden ziyaret etmenin de çok fazileti vardır.

Biz bu konuda “Kâfi”, “Tehzib” ve “Fakih” kitaplarında nakledilen iki rivayeti zikret-mekle yetiniyoruz:

1-    İbn-i Ebi Umeyr, Hişam kanalıyla İmam Cafer Sadık aleyhis-selamın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Sizden yolu uzak olan ve evinin mesafesi bizim mezarlarımıza uzak olanınız evinin damının yüksek olan bölümüne çıkarak iki rekât namaz kılsın ve bizim mezarlarımıza işaret ederek selam versin; bilin ki bu selam bize ulaşır.”

2-     Hannan b. Sudeyr’den, babasından şöyle rivayet edilmiştir: İmam Cafer Sadık (a.s) bana, “Ey Sudeyr! Her gün İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret ediyor musun?” diye sordu. Ben, “Hayır, fedanız olayım” diye arzettim. İmam Cafer Sadık (a.s), “Siz ne kadar da cefakârsınız!” buyurdu, “Acaba her Cuma günü onu ziyaret ediyor musunuz?” buyurdu. Ben, “Hayır” dedim. İmam (a.s), “Her ayda ziyaret ediyor musunuz peki?” buyurdu. Ben yine, “Hayır” cevabını verdim. İmam (a.s), “Her yılda ziyaret ediyor musunuz?”buyurdu. Ben, “Ziyaret ettiğim bazı yıllar olmuştur” dedim. Bunun üzerine İmam Cafer Sadık (a.s), “Ey Sudeyr!”buyurdu; “Siz İmam Hüseyin’e karşı ne kadar da cefa ediyorsunuz! Allah Teâlâ’nın iki bin bin (iki milyon)meleğinin (“Tehzib ve Men La Yehzuruhu’l-Fakih”kitabındaki rivayete göre bin bin -yani bir milyon- meleğinin) saçları dağınık ve toz-toprak içerisinde İmam Hüseyin’e (a.s) ağlayarak onu ziyaret ettiğini ve bu konuda asla yorulup gevşeklik göstermediklerini bilmiyor musunuz? Ey Sudeyr her Cuma günü beş defa ve her gün bir defa neden Hüseyin’in (a.s) kabrini ziyaret etmiyorsun?” Ben, “Fedanız olayım; onunla arasında çok uzun bir mesafe var” dedim. İmam (a.s) bunun üzerine, “Evinin damına çıkarak sağ ve sol tarafına bak. Sonra başını gökyüzüne kaldırarak İmam Hüseyin’in (a.s) kabrine taraf yönelerek şöyle de: اَلسَّلامُ عَلَيْكَ يا اَبا عَبْدِاللهِ، السَّلامُ عَلَيكَ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكاتُهُ”Selam olsun sana ya Eba Abdillah, Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun.” Böyle yapacak olursan senin hakkında hac ve umre ziyareti yazılır.”Sudeyr diyor ki, “Ben çoğu zaman bu ameli bir ayda yirmiden fazla yaptım.”

Aşura Ziyareti, Şiaların İmam Hüseyin (a.s), Aşura ham

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Yorum yapın